Ege Postası
Geri

Fulya Alçay’dan ‘il başkanlığı’ yorumu: Gönlümden geçen içeriden olması 

CHP İzmir’de milletvekili aday adaylığı için istifa eden ilk isim olan İl eski Başkan Yardımcısı Fulya Alçay, CHP İzmir İl eski Başkanı Deniz Yücel’in de vekillik için istifa etmesinin ardından boşalan il başkanlığı görevine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkanın göreve gelmesi içim parti genel merkezinin gönderdiği genelgeyi işaret eden Alçay, “Yöntem belli. Yöntem Genel Merkezin bizlere gönderdiği genelge. Arkadaşlarımızın genelgeye ve tüzüğe uygun bir yol izleyeceğini düşünüyorum. Benim gönlümden geçen yönetim içinden bir adayın atanması” dedi.
Fulya Alçay’dan ‘il başkanlığı’ yorumu: Gönlümden geçen içeriden olması 
Haberler / Yerel Politika
3 Ocak 2023 Salı 17:00
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEPOSTASI- CHP Genel Merkezi’nin milletvekili aday adayı olmak isteyen başkan ve yöneticileri için gönderdiği istifa genelgesinin ardından İzmir’de istifa eden ilk isim olan İl eski Başkan Yardımcısı Fulya Alçay, Büyük İzmirTV’de yayınlanan 10. Köy programında Birol Soylu’nun sorularını yanıtladı.

Vekil aday adaylığını kararını verme sürecinden hedeflerine kadar birçok konuda açıklamalar yapan Alçay, ön seçim konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

Alçay ayrıca CHP İzmir İl eski Başkanı Deniz Yücel’in de milletvekili aday adaylığı için istifa etmesinin ardından boş kalan il başkanlığı koltuğuna ilişkin de konuştu ve parti genel merkezinin gönderdiği genelgeyi işaret etti.

“HEP ÖRGÜT ÇALIŞMASI İÇİNDEYDİM”

Kendisine ve partiçi görevlerine ilişkin bilgi veren Alçay, “Güzelbahçe’de doğrum ve bütün eğitim öğretim hayatımı İzmir’de geçirdim. Endüstriyel tasarımcıyım. Aynı zamanda halkla ilişkiler alanında uzmanlığım var. 18 yaşında  CHP’ye emek vermek amacıyla partyime üye oldum. Güzelbahçe Gençlik kolları ilçe sekreterliği görevim oldu. Daha sonra gençlik kotasından 2012 yılında il yönetimine girdim. O günden bu günde pekçok görevim ve çalışmalarım oldu. Bugüne kadar hep örgüt çalışması içindeydim aslında. Alaaddin başkan döneminde il başkan yardımcısı oldum. O dönemde istihdamla ilgili çalışmalar yaptım. İStihdamla ilgili gelen CV'leri liyakatli bir şekilde değerlendirerek ihtiyaç duyan firmalara yönlendirdim. Deniz başkan döneminde bilişim sorumluluğuna geldim. 2018 itibariyle. Aslında seçimlerde kilit nokta sayılabilecek bir görevdi. Masa başıydı ama örgütle iletişimin çok olduğu bir görevdi. Ben CHP’den daha iyi bir sisteme ve altyapıya sahip olan bir parti olduğunu düşünmüyorum. Buna dahili olarak İzmir’de bilişim sorumlusu olmak benim için ayrı bir tecrübeydi. İl sekreterliği görevim oldu bunun ardından. Bu sayede daha çok sahada oldum” dedi.

“BEN BU HAKSIZLIĞA UĞRAMIŞ BİRİ OLARAK…”

Milletvekili adayı olma kararını verme sürecine ilişkin de bilgi veren Alçay, özellikle gençler ve kadınlar üzerinde etkili ‘eşitsiz’ ve ‘liyakatsiz’ düzeni işaret etti ve “Eğer siyasetinizi geliştirmek istiyorsanız bazı şeyleri noktalamanız ve bazı bazı hedefleriniz olması gerekiyor. Ben bir tercih yaptım aslınd ve bu tercihimi üniversite yıllarımda yaptım. Siyaset zaman ayrılması gereken ve çok geniş bir ağa sahip bir çalışma alanı. Üniversitede derslerimi biraz zayıf olarak tamamladım da siyaseti nasıl bir adım ileri taşırım noktasında bir düşüncem vardı hep. Ben ‘siyaset yapacağım’ düşüncesine üniversitede karar verdim. Türkiye şartları çok zor. En büyük savaşım da aslında gençler ve kadınlar için olacak. Çünkü gençlerin liyakatli bri şekilde işe alınması namümkün gibi bir şey. Benim yüksek mimar bir kardeşim var ama onun önüne geçebilecek torpillerle mülakatlar gibi işlerle gereği yapılıyor. Ben de bu şanssızlığa uğramış insanlardan biriyim. Endüstriyel tasarımcıyım. Büyük firmalarda staj yaptım. Fakat baktığımda firmaların bile değerlendirdiği kişiler asgari ücretle çalışabilecek, kendi kariyerini bir adım ileriye taşıyacak alanın yaratılmadığı, alaylı olan kişiler oluyor. Dolayısıyla liyakat ve gençlerimizin liyakatle işe alınması için çaba ve gayretim çok olacak. Onun dışında neden aday oluyorum… Biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi Danıştay kararıyla dün yürürlükten kaldırıldı. Ben bunun da savaşçısı olacağım. Belki İstanbul Sözleşmesi tek başına vatandaşa bir anlam ifade etmiyor olabilir. Ama İstanbul Sözleşmesi konusunda her ne kadar sözleşmeye imza atılsa da kanunların uygulayıcıları olmadığı için bizim hissedebileceğimiz bir ortam sunmuyor bize. Dolayısıyla biz bu ortamı yaratmak zorundayız. Kadınlarımız ve çocuklarımız için güven ortamını oluşturmak zorundayız. Aile Destekleri Sigortasını da hayata geçirerek bu ülkede kadının, çocukların ve o ailenin korunması için elimizden geleni yapacağız. Ben bunu destekçisi olacağım. Bu sözleşmeden çekilenler oldu fakat defalarca okudum. Yani İstanbul Sözleşmesiyle ilgil bizim toplumumuzun aleyhinde ne olabilir noktasında defalarca okudum ama hiçbir konuya rastlamadım. Sözleşmenin orjinalini de okudum ve yoruma dayalı bir şey yok” diye konuştu.

“ALIŞILMIŞLIKTAN KORKUYORUM”

Seçim atmosferi kendini her geçen gün daha da hissettirirken İzmir’deki mevcut iklimi değerlendiren Alçay, “İzmir’i ayrı ele alalım. Biz bugüne kadar yaptığımız alan çalışmalarında çok farklı şeylerle karşılaştık. Mesela gittiğimiz bir köy o günün şartlarıyla tercihini AK Parti’den yapmış. Ama bugün… Geçen günÇiğli’de bir program vardı. Orada Bergama ilçe başkanımıza domatesin tarladan satış fiyatı ne kadar diye soruldu. Ve 50 kuruş dendi. Ben inanamadım. Bunun mümkün olacağını düşünmedim ve internette araştırdım. Gerçekten de 50 kuruş döküm domatesin kilosu. Benim programımda var. İlerleyen günlerde pazar ve market alışverişine çıkacağım. İnsanlar da bulunduğu ortama alışıyor. Ben asıl bu alışılmışlıktan korkuyorum. Onun dışıdna biz İzmir’de seçime öyle hazırız ki! Sandık görevlilerimizle her şeyimizle hazırız. Ben inanıyorum ki bizim bu seçimi kaybetmek gibi bir durumumuz olmayacak” ifadelerini kullandı.

“GENELGEYE UYGUN BİR YOL İZLENECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Deniz Yücel’in istifasıyla birlikte boşalan ve uzun süredir İzmir siyasetinin bir numaralı gündem maddesi olan CHP İzmir’de yeni il başkanının kim olacağı konusunda da değerlendirmelerde bulunan alçay, genelgeyi işaret etti ve şunları söyledi; “Yöntem belli. Yöntem Genel Merkezin bizlere gönderdiği genelge. Ben bu genelgeyle birlikte görevimden ayrıldım. Yönetim kurulundaki her arkadaşımız bana desteklerini iletti. Genel belli. Diyor ki ‘Genel Merkez ve MYK’nın haberi olmadan herhangi bir seçim ya da atama yapmayın’ diyor. Genel MErkez bunu sadece İzmir için değil her kent için yapıyor. Kendi aralarında seçenler var ama bunlar öncede görüşülüp hazırlanmış ve MYK tarafından da kabul görmüş iller. Ama İzmir’de bir süreç hazırlığı olmadı. Çünkü İl Başkanımız Deniz Yücel bu konuyla ilgili herhangi bir boşluk yaratmadı. İstifa edene kadar son gün dahi bütün görevlerini yerine getirdi. Her ne kadar istifa etmiş olsa da il başkanı gibi alanda. Ben kendisinin hayatında bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum kaldı ki benim hayatımda da olmadı. Tüzük belli. Arkadaşlarımızın genelgeye ve tüzüğe uygun bir yol izleyeceğini düşünüyorum. Benim gönlümden geçen yönetim içinden bir adayın atanması.” 

“GENEL BAŞKANIMIZIN GENÇLERİN MESAJINI ALDIĞINA İNANIYORUM”

Partinin gençlik örgütünden gelen Alçay, partideki genç hareketi konusunda da yorumlarda bulunurken, yapılan programların ilerleyen dönemlerde meyvesini vereceği mesajını verdi ve “Bence genel başkanımız gençlerin önünün açılması gerektiğinin çok farkında. Geçtiğimiz aylarda gençlik buluşmaları yapıldı ve basına kapalı toplantılarda gençler genel başkanımızı baya sorguladılar. Tabii genel başkanımız her soruya yanıt verdi ve gençleri ikna etti. Kendisinin de orada gerekli mesajı aldığına inanıyorum” dedi.

“ÖNSEÇİM HER ZAMAN ADİL OLMAYABİLİYOR”

Geçtiğimiz aylarda uzun süre tartışılan ön seçim konusuna da değinen Alçay, “Ön seçim benim daha önce deneyimlediğim ve birebir içinde olduğum bir süreç. Bazen adil olabiliyor bazen de adil olmayabiliyor. Ön seçim her zaman doğru sonuç veriyor diyemem” ifadelerini kullanırken CHP’den istifa ederek Memleket P”rtisi’ne oradan da AK Parti’ye geçişiyle ‘önseçim gerekililiği’ konusunda bazı partililerin örnek olarak verdiği Mehmet Ali Çelebi örneği üzerinden konuştu ve şunları söyledi;  “Eğer Mehmet Ali Çelebi bence süreci taşıyabişlseydi… Örgüte fena çalışmadı bence. Baktığımızda örgütte karşılığı yok değildi bence. Ama kendisinin bu süreci hangi duygular ve fesatlarla yönetti bilemiyorum. Ama onun da çabası ve gayreti vardı. Ön seçim de böyle bir şey. Neyin nasıl çıkacağının belli olmadığı bir süreç. Ama tabii ki de ön seçim olmasın demiyorum. Sadece sonuçlarının adil olabildiği gibi adil olmayabileceğini de söylüyorum. Ama ön seçim bizim bugün konuştuğumuz bir konu değil. Olsun ya da olmasın tavrını benim geliştirmem doğru değil. Çünkü bir ittifak var ve bu ittifakların ortamı nasıl şekillendireceğini kesitrememekle birlikte ön seçim bizim açımızdan tartışmaya kapalı bir durum. Temayül yoklaması… Bu yapılmayacak diye bir şey yok. Yapılabilir.”

“ERKEKLER BU KONUDA SONSUZ ÖZGÜR OLUYOR”

Türkiye’de son dönemde daha da fazla gündeme gelen kadınların siyasete aktif katılımları konusunda da açıklamalarda bulunan Alçay, kadınların toplumsal handikapları olduğunu belirtirken çözüm için CHP’nin politikalarını işaret etti ve “Öncelikle sorumluluklarının az olması lazım. Bizim annelerimizin babalarımızın bir hayat meşgalesi var zaten. Ben bir tercih yaptım. Evlendim ama çocuk yapmadım. Benim önceliğim siyaset olduğu için sadece eşimi mağdur etmeyi seçtim. Ama herkes benim kadar şanslı olmayabiliyor. Bazı insanlara bu tercih sunulmuyor. O nedenle kadınların alanının  ve önünün açılması lazım. Bunun için de Aile Destekleri sigortası dediğimiz proje, kadınların refahını ve gelirini artıracak, ekonomik özgürlüğünü kazandıracak bir proje. Biz bu şekilde toplumu eşit seviyeye getirmeyi planlıyoruz. Eğer ki bu hak kadınan tanınırsa, o para kadının hesabına yatırılırsa o kadın kendine daha çok güvenecek. Siyaset yapmak istiyorsa yapacak. Dolayısıyla kadınların sorumlulukları daha çok olduğu için siyasete katılamıyorlar. Benim siyaset yapma seçeneğim var ama kulis yapamıyorum. Benim  bunun için zamanım yok. Ama erkekler bu konuda sonsuz özgür oluyorlar. Çünkü neredeyse hiçbir sorumlulukları yok. Dolayısıyla bunu da dengelemek lazım. Partimizdeki genç ve kadın kotalarıyla ben bir yere geldim. Ama bunu kullanmayı da bilmek lazım. Ben bu haklarımı kullandım hep tüzüğe ve kaidelere uygun olarak” dedi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası